-->

ABOUT US

Our development agency is committed to providing you the best service.

OUR TEAM

The awesome people behind our brand ... and their life motto.

  • Neila Jovan

    Head Hunter

    I long for the raised voice, the howl of rage or love.

  • Mathew McNalis

    Marketing CEO

    Contented with little, yet wishing for much more.

  • Michael Duo

    Developer

    If anything is worth doing, it's worth overdoing.

OUR SKILLS

We pride ourselves with strong, flexible and top notch skills.

Marketing

Development 90%
Design 80%
Marketing 70%

Websites

Development 90%
Design 80%
Marketing 70%

PR

Development 90%
Design 80%
Marketing 70%

ACHIEVEMENTS

We help our clients integrate, analyze, and use their data to improve their business.

150

GREAT PROJECTS

300

HAPPY CLIENTS

650

COFFEES DRUNK

1568

FACEBOOK LIKES

STRATEGY & CREATIVITY

Phasellus iaculis dolor nec urna nullam. Vivamus mattis blandit porttitor nullam.

PORTFOLIO

We pride ourselves on bringing a fresh perspective and effective marketing to each project.

  • Yerçekimi olarak bildiğimiz bu kuvvetin asıl adı “kütle çekim kuvveti”dir. Kuvveti diğer kuvvetlere göre en düşük kuvvet olmasına rağmen,çok büyük kütlelerin birbirini çekmelerine neden olur.
     Uzaydaki galaksilerin,yıldızların birbirlerinin yörüngelerinde kalmaların sağlayan  bu kuvvettir. Dünyanın ve diğer gezegenlerin Güneş’in etrafında belirli bir yörüngede kalabilmelerinin nedeni de yine yerçekimi kuvvetidir.Bu kuvvetin değerlerinde bir oynama olursa  yıldızlar yerinden kayar, dünya yörüngesinden sapar, bizler de dünya üzerinden uzay boşluğuna dağılırız.  
        Yerçekimi kuvveti bir trilyon kat daha güçlü olsaydı,o zaman evren çok daha küçük bir yer olurdu ve ömrü de çok daha kısa olurdu.Ortalama bir yıldızın kütlesi şu anki Güneşimiz’den bir trilyon kat daha küçük olurdu,ayrıca yaşama süresi'de bir yıl kadar sürebilirdi.Bununla beraber eğer yerçekimi kuvveti birazcık bile daha zayıf olsaydı,hiçbir yıldız yada galaksi asla var olamamazdı.
      Eğer güçlü nükleer kuvvet biraz bile daha zayıf olsaydı, o zaman evrendeki tek kararlı element hidrojen olurdu. Başka hiçbir atom var olmazdı Eğer güçlü nükleer kuvvet, elektromanyetik kuvvete göre biraz bile daha güçlü olsaydı, o zaman'da evrendeki tek kararlı element, çekirdeğinde iki proton bulunduran bir atom olurdu.Bu durumda evrende hiç hidrojen olmayacak, yıldızlar ve galaksiler oluşsalar bile, şu anki yapılarından çok daha farklı olacaklardı. Açıkçası, bu temel güçler ve değişkenler şu anda sahip oldukları değerlere tamı tamına sahip olmasalar, hiçbir yıldız,büyük patlamalar, gezegen ve atom olmayacaktı. 
  •        Albert Einstein, Güney Almanya'nın Ulm kentinde dogdu.Babası'nın küçük bı elektro kımya fabrikası vardı. Annesi klasik müzik dinlemeyi çok severdi. Albert çocukların arasına katılmayı,oyun oynamayı sevmezdi. Okulun ezbere dayanan eğitim düzenine  dayanamıyordu."Gimnazyum"da geçen orta öğrenimi mutsuz ve başarısızdı. Mühendis amcası'nın özel ilgisi olmasaydı, belki'de öğrenimden tamamıyla ayrılacaktı. Amcası ona cebir ve geometriyi sevdirdi.Geometri özellikle Albert'i cok etkilemişti.
           Einstein, yüksek öğrenimini zor koşullara rağmen göğüs gererek Zürih Teknik Üniversitesi'nde yaptı.Mezun olduğunda iş bulmak sorunu yaşar.Üniversitede asistanlık bir tarafa orta okul öğretmenlik işi bile bulamadı.Sonunda bir okul arkadaşının yardımıyla Bern Patent Ofisi'nde  bir işe yerleşir,fakat asıl dünyası olan bilimden kopmaz,çok geçmeden büyüsü bugün de süren devrimsel atılımlarıyla yaratıcı dehasını kanıtlar. 1905'te Annalen der Physik dergisinde yayımlanan üç çalışmasının her biri, fizik tarihinde bir dönüm noktaları sayılabilecek nitelikteydi.

     
           Yüzyılımızın başında Ernst Mach gibi kimi seçkin fizikçilerin bile gözlemsel kanıt yokluğu gerekçesiyle atom teorisine uzak durdukları bilinmektedir. Öyle'ki,bu olumsuz tutum, gazların kinetik teorisinin kurucusu Boltzman'ı intihara sürükleyecek kadar ileri gitmişti.Einstein açıklaması,bu tutuma son vermekle fiziğin içine düştüğü bir tıkanıklığı acar. Daha sonra 20. yy'ın En Kuramsal Fizikçisi olarak anılmaya başladığında,Einstein, özel görelelik kuramını geliştirmiş, kuatum mekaniği, istatistiksel mekanik ve kozmoloji alanlarına önemli katkılar sağlamıştır.
  •        Dünya Güneş sisteminde yer alan bir gezegendir.Dünyanın uzaydan görüntüsü mavi olduğundan dolayı, dünya mavi gezegen ismi de verilmiştir.Görünen mavilik atmosferde var olan oksijenin, güneş ışığının dalga boylarına kırılma neticesidir.Dünya güneşten uzak gezegenlerin için de, üçüncü büyük gezegendir. Güneşten 149.589.000 km uzakta  ve elipsoidal bir yörünge boyunca dönmektedir.Güneş etrafındaki bir dönüşü, güneş yılı olarak ifade edilmiş olup, 365 gün 5 saat 48 dakika ve 46 saniyedir. Bu dönüşünden mevsimler oluşur.Kutuplardan basıktır.Kopernik ve Galile  Dünyanın  ilk yuvarlak olduğunu açıklayanlardandır. Bununla beraber  büyük İslam alimlerinden biri olan Biruni de isbat etmişti
             Dünyanın ekvatordaki çapı 12.756,3 km,kutuplardaki çapı ise 12.713,6 km’dir.Ekvator bölgesinde çapın büyük olması dünyanın ekseni etrafında hızla dönüşünün neticesi olarak açıklanmıştır. Dünyanın yoğunluğu 5.52 gr/cm 3 tir.Atmosferinde % 78.09 azot, % 20.95 oksijen ve az miktarda da hidrojen,karbondioksit, helyum, argon, kripton, metan, neon vardır. Atmosferdeki su miktarı ise % 0.20-0.40 arası değişir. Dünya bir günde, yani 23 saat 56 dakika 4 saniyede kendi ekseni etrafında tam dönüşünü sağlar. Bu dönmesinden gece ve gündüz oluşur.
             Dünyanın ekseni yer küresi ile güneş arasındaki doğruya dik olmayıp bu doğruya dik olan aydınlanma düzlemine 23,5 derece eğik olduğundan dolayı  gece ile gündüz uzunluğu sadece ekvator üzerinde her zaman eşittir. Diğer kısımlarında eşit olmayıp, her ay değişmektedir.Ekvatordan kutuplara doğru gidildikçe gece ile gündüz arasındaki fark artar.Kutuplarda 6 ay gündüz,6 ay gece sürer.Son yapılan hesaplamarda ise günün uzaması kısalması, ayin çekim kuvveti etkisi ile dünya dönüş hızında yaptığı yavaşlatma nedeniyle de değişmektedir.
  •        Olağan fikirlere karşı olan düşünce tarzıdır.Mantıkta ise sonucu yanlış,lakin ifade tarzı doğru görünen işlemler bu isimle anılır. Bu ifade tarzı doğrultusunda matematikte önemli buluşlara imza atılmıştır.Paradoks teriminin karşılığı olarak Türkçede yanıltmaç, çelişki sözcükleri de kullanılmaktadır.Bununla beraber kendi içinde çelişen veya tam tersi şekilde sonuç olarak doğru olan, lakin  çelişkili gözüken bir ifadeye de paradoks anlamını taşır.Kabullenilmiş kalıplara aykırı olarak ileri sürülen düşünce olarak da  tanımlanabilir.
           Gündelik yaşantı içerisinde,insanoğlu sürekli yeni şeyler öğrenmektedir.Bu öğrenmeler,bilgi türlerinin farklı türleri içerisinde olabileceği gibi,sadece tek bir bilgi türü içerisinde de kalıplaşabilir. Öğrenilen bilgiler,genel anlamda insan mantığına uygun bir şekilde şekillenmektedir.
    İnsan düşüncesinde var olan ve de doğruluğuna kesin olarak inanılan bilgilerin ya da ifadelerin, kendi içerisinde çelişkili olması ve insan mantığının sınırlarına ters düşmesi paradoks olarak adlandırılmaktadır. Paradoks kavramı, sadece bu şekilde tanımlanamayarak çok daha değişik türde de tanımlanabilmektedir.
         İnsanlar doğdukları andan itibaren bazı bilgilere inanırlar ve bu bilgiler insan zihninin temel yapısını oluşturur.Bu tür kaliplara aykırı düşünceler de yine paradoks kavramı içerisinde incelenebilmektedir.
  • DNA( Deoksiribo Nükleik Asit),tüm organizmaların biyolojik gelişmeleri ile yaşamsal olayları için lazım olan ve genetik kodlamlar taşıyan nükleik bir asittir.DNA’nın esas görevi, bilginin uzun süreli olarak saklanmasıdır.RNA ve Protein gibi hücreye ait olan diğer bileşenlerin yapısı için ihtiyaç duyulan bilgileri kapsamasından ötürü DNA bir kalıba benzetilmektedir.Genetik bilgileri bulunduran DNA parçalarına GEN adı konulur,Ançak başka DNA dizilerinin'de yapısal fonksiyonları mevcuttur .''Kromozomların şeklinin belirlenmesi gibi''.Bununla beraber DNA dizileri ise genetik bilginin ne şartlarda ve hangi hücrelerde kullanılacağının düzenlenmesine yaramaktadırlar.
    DNA kimyasal olarak nükleotid adı verilen ve basit birimlerden meydana gelen,iki uzun polimerden meydana gelmektedir.Polimerlere ait omurgalar ise ester bağlarıyla birbirine bağlanmış fosfat-şeker gruplarından oluşur. Birbirlerine zit yönde uzanan fosfat ve şeker içerisindeki her bir şeker grubuna,dört molekülden biri bağlı taşımakta. DNA dizilimi boyunca oluşturulan bu dizi,genetik bilgiyi kodlamaktadır.Kodlanan bu bilgi protein sentezi süresince genetik kod yardımıyla okunduğunda,proteinlerin aminoasit dizisini belirler.DNA’daki kod,bu işlem esnasında başka bir nükleik asit olan RNA’ya kopyalanmaktadır.DNA hücreler içerisinde kromozom adı verilen yapıların içerisinde bulunur. Hücre bölünmeden ilk önce bu kromozomlar eşlenir ve bu anda'da DNA ikileşmesi olayı gerçekleşir.
  •          Paralel evrenlerin tamamı,bizim evrenimiz'le ile bağlantılı olabilir bu durumda  her biri bizim evrenimizden ve bizimki de başkalarından ayrılmış olabilir. Paralel evrenler içindeki olaylar bizim bildiğimizden daha farklı sonuçlanmış ve bizim evrenimizde soyu tükenmiş olan türler başka bir evrende evrimleşmiş ve uyum saglamış varsayılabilir.bununla beraber biz insanların nesli başka bir evrende yok olmuş olabilir. 
            Stephen Hawking fizik kurallarına göre kesinlikle negatif enerjinin var olması gerektiğini düşünüyor.Büyük patlama inanılmaz miktarda pozitif enerji üretirken,bununla beraber zamanda eş miktarda negatif enerji de üretmiştir.Bu şekilde, pozitif ve negatif enerji sürekli birbirini sıfırlar. Bu evrenin bir başka yasasıdır.Anlayacağımız Hawking evrenimizin yoktan var olması ve zamanın büyük patlama ile oluşması durumu ile büyük patlama öncesinin var olmayabileceğini düşünüyor. Günümüzde iddia edilen farklı bir teori ise bizim evrenimizin farklı evrenlerin etkileşimi ile var olabileceği düşüncesini baz alıyor. Hawking’in bahsettiği pozitif ve negatif maddelerin sadece birinden oluşan iki ayrı evrenin çarpışması veya çekimsel etkileşimi sonucunda büyük patlama protondan daha küçük bir noktadan var olmuş ve olgunlaşan bir evren meydan.var olan bu tahminlerden anlıyoruz ki paralel evrenlerin varlığı artık bilim kurgununda ötesinde bir gerçekliğe yerleştiriliyor. Farklı evrene açılan bir solucan deliği'nin keşfi'de tüm soru işaretlerinin cevabı olabilir.
  • Nötron yıldızları;büyük patlamadan arta kalan maddelerin kütleçekimi etkisiyle çökmesiyle meydana gelir. Bu yıldızlar  tamamına yakını nötronlardan oluşsa da, az miktarda proton ve elektron da bulundururlar.Bu proton ve elektronlar olmadan nötron yıldızları uzun süre var olmaya devam edemezdi.Çünkü nötronlar serbest hal kararsızdır ve beta ışıması yaparak kısa süre içinde proton ve elektronlara ayrışır. Ancak yıldızın içindeki yüksek basınç sebebiyle proton ve elektronların birleşerek nötronlara dönüşmesi, nötron yıldızlarının daha kararlı bir yapıya sahip olmasını sağlar.
    Nötron yıldızlarının kütleleri Güneş’inkinin 1,44 ila 3 katı olabilir. Bugüne kadar gözlemlenmiş en büyük nötron yıldızının kütlesi ise Güneş’inkinin yaklaşık iki katıdır. Samanyolu içinde yaklaşık 2000 nötron yıldızı olduğu biliniyor. Güneş Sistemi’ne en yakın nötron yıldızları, yaklaşık 400 ışık yılı uzaklıktaki RX J1856.5-3754 ve yaklaşık 424 ışık yılı uzaklıktaki PSR J0108-1431’dir.
    Nötron yıldızlarının kütleleri çok büyük olmasına rağmen hacimleri çok küçüktür. Örneğin kütlesi Güneş’inkinin yaklaşık 1,5 katı olan bir nötron yıldızının çapı sadece 10 kilometre civarındadır. Bu durum nötron yıldızlarının yoğunluklarının çok yüksek olmasına neden olur. Öyle ki nötron yıldızlarının yoğunlukları Güneş’inkinin 2,6 x 1014 ila 4,1 x 1014 katıdır.jkljklj
  • İzafiyet teorisi tarafından varlıkları kabul edilen kara delikleri diğer gök cisimlerinden ayıran en önemli özellik etraflarında bir olay ufku oluşmasıdır.Olay ufkunun içinde ise kaçma hızı ışık hızından daha büyüktür.İzafiyet teorisine  göre, kütleli ya da kütlesiz herhangi bir cismin ışıktan daha hızlı hareket etmesi mümkün olmadığı için bir kez olay ufkunu geçip kara deliğe düşen herhangi bir cisim bir daha kara deliğin çekiminden kurtulup dışarıya kaçamaz. buna bağlı olarak bir karadelik kendi ışığı ile doğrudan izlenemez. Lakin bu bir kara deliğin özellikleri hakkında hiçbir bilgi bulamayacağımız  anlamına da gelmiyor. Kara deliğin olay ufkunun dışında kalan yerlerde neden olduğu değişikliklere bakarak kütle,açısal momentum ve elektrik yükü gibi özelliklerini belirlenmesi mümkün.
    Kara deliklerin Elektrik yükleri, kütleleri ve açısal momentumları anlaşıldığı zaman tüm özellikleri belirlenebilir. Kara delikler genellikle yüksüz nesnelerin çökmesi ile oluşacağından,kara deliğin toplam elektrik yükünün sıfır olması gerektiği öngörülür.Buna bağlı olarak elektriksel olarak yüksüz bir kara deliği kütlesi ve açısal momentum büyüklüğü tanımlanır.
  • Amerikan,Rus fizikçisi George Gamow Big Bang Teorisi'ni 1948'de ilan etti. Teori, Einstein'ın Görecelilik ve Kozmolojik Prensip Teorileri'ne dayanır.13 veya 15 milyar yıl, hatta belki daha fazla zaman önce, evrenin bugün bizim görebildiğimiz kısmı sadece birkaç milimetre boyunda ve fazlasıyla sıcaktı.
         Evren hala genişliyor ve göreli olarak da galaksimizle diğer galaksiler arasındaki mesafe artıyor. Gökbilimciler bunu gerçekten gözlemlediler ve bulguları teoriyi destekliyor.Bir teorinin gerçek olarak kabul edilmeden önce bir dizi testten geçmesi gerekir. Gamow'un 1948'deki ilk açıklamasından bu yana, bilim insanları teorinin bir dizi önemli gözlemle tutarlılık gösterdiğini fark ettiler:  Gökbilimciler evrenin genişlemesini gözlemleyebiliyorlar.
         Bilim insanlarının evrenin ilk üç dakikasında sentezlendiğini düşündükleri üç element olan helyum, deuterium ve lityumdan evrende bol miktarda bulunuyor.Önemli miktarda kozmik mikrodalga fon ışınımının varlığı gözleniyor.Bu sonuncusu, yani kozmik mikrodalga fon ışınımı önemli bir gözlemdir.Çünkü ışınım uzak gaz bulutlarında daha sıcak görünür.Işık sınırlı bir hızla hareket ettiğinden bu uzak gaz bulutları,evrenin daha önceki bir zamanındaki,daha yoğun ve dolayısıyla daha sıcak hallerinde görebiliyoruz.Ve evreni gözlemlemeye devam edeceğiz.
  • Blogger tarafından desteklenmektedir.

    Tv Shows Torrent

    Music Torrent

    Games Torrent

    Applications Torrent

    Ladies, Do You Shave Your Pubic Hair?! If YES, Then You Must Read....

    Ladies, Do You Shave Your Pubic Hair?! If YES, Then You Must Read......                                                                ...

    Bu Blogda Ara

    Blog Arşivi

    Introductory Video

    Blogger templates

    About

    Follow us on G+

    Popular Posts

    WHAT WE DO

    We've been developing corporate tailored services for clients for 30 years.

    CONTACT US

    For enquiries you can contact us in several different ways. Contact details are below.

    GECMİŞ VE GELECEK

    • Street :Road Street 00
    • Person :Person
    • Phone :+045 123 755 755
    • Country :POLAND
    • Email :contact@heaven.com

    Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipisicing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua.

    Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipisicing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua. Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation.